Eskiden bayram gelmeden birkaç gün önce heyecanlanmaya başlardık. Bayram aslında bir çeşit eğlence gibiydi. Akrabaların elleri öpülür, para ve şeker toplanırdı. O günleri düşününce insanın içinde ufak bir burukluk oluyor. Zaman zaman eski bayramları özlüyor insan. Herkes birbirine daha çok değer verirdi. Artık etrafta çoluk çocuk bile göremez olduk.
Son birkaç yıldır da bayramların her yıl daha da kötüye gittiğini düşünüyorum. Belki de benim isteklerim veya beklentilerim artıyordur. Bilemiyorum. Bildiğim tek şey, her bayramın bir öncekinden daha kötü geçtiği. Kötüden kastım, hiç farklı bir şey yok. Her yıl aynı şeyi tekrar ediyorum. Limontepe’ye git. Akrabalarla bayramlaş. Sonra geri dön.
Bu sene bir farklılık olsun istedim. Limontepe’ye gitmekten vazgeçtim. Değer verdiğim üç-dört arkadaşıma bayram mesajı attım. Bayramın ilk gününü evde geçirmek istedim. Belki biraz monoton geçti ama yine de pişman değilim. Bayramlaşmaya gitsem, gittiğim yerde boş boş oturacağım için daha çok sıkılacaktım.
Eskiden hazır mesaj gönderenler olurdu. Mesajlaştığım arkadaşlarım dışında hazır mesajlar bile gelmedi. Gerçi hazır mesajların gelmemesi iyi bile oldu. 🙂 İnsanlar arasında ilişki diye bir şey kalmadı.
Neyse lafı daha fazla uzatmayayım. Laf uzadıkça saçmalamaya başlıyorum gibi hissettim. Saçmaladıysam da bu yazının, benim ruh halimin bir yansıması olduğunu farz edin ve aldırış etmeyin.
Yorum Gönder
Yorum Gönder