Yazı yazamamamın bazı nedenleri var. Eylül ayında girmem gereken sınavlarım var. Onlara hazırlanıyorum. Blog yazmak benim için gerçekten keyifli bir hal almaya başladı. Fakat taktir edersiniz ki kendi hayatım bloglarımdan daha önemli. Yazı yazma konusunda da blogumun sağ tarafında her ay bloguma gireceğim yazı adeti kısmında gördüğünüz sayı kadar her ay yazı yazmaya çalışıyorum. Konu bulmak benim için pek sorun olmadı. Araştırınca konu bulunuyor ama yazacak zaman olup olmaması önemli. Ara ara fırsat buldukça yazlığa kaçıp kafa dinlediğim de oluyor. Tanınmaya başladığımı ve takip edildiğimi, bana soru soran kişilerden de rahatlıkla anlayabiliyorum. Eskisine oranla bana soru soran, benden yardım isteyen kişilerin sayısında artma oldu. Bundan da şikayetçi değilim. Daha kesin olmadığı için bir şey söylemiyordum. Fakat e-kitap hazırlama gibi bir düşüncem var. Bu konuda şimdilik fazla bir şey söylemek istemiyorum. Sadece şunu söyleyebilirim. Bir kaç konuda e-kitap bile çıkartabilirim. O yüzden yazı yazmıyorsam bilin ki hedeflerimi gerçekleştirmek için bir şeylerle uğraşıyorum. Boş durmuyorum yani. 🙂 E-kitap dışında başka projelerim de var. Onları yerin kulağı vardır diyerek şimdilik açıklamıyorum. 😀 Zamanı gelince zaten görürsünüz. Yazılarımı okuyorsanız biliyorsunuzdur. Kişisel blogumun dışında iki tane blogum daha var. Onlara da arada sırada yazı girmek istiyorum. Anlayışla karşılayacağınızı umuyorum. Blog yazmayı bırakmadım. Bırakmam da. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.
Bu yazdığım yazı, Magozin ekibinin yüksek dedikodu gücüne maruz kaldığım ve üzerimde yarattığı psikolojik baskılar sonucu yazılmıştır. 😀 Siz kısaca nefsi müdafaa da diyebilirsiniz.
Yorum Gönder
Yorum Gönder