Herkes blog yazarlığına farklı amaçlarla başlıyor. Fakat özellikle son zamanlarda açılan blogların amacı genellikle kar elde etmek. Deyim yerindeyse kimse babasının hayrına yapmıyor.
Uzun yıllar blog yazarlığı yapan kişilere baktığınızda onlar ilk başladığında para/çıkar amacı gütmeden bu işe başladılar. Zamanla bu değişti.
Ben de 4-5 yıldır blog sahibiyim. Kendi çapımda bir şeyler karalıyorum. Her blog yazarının okuyucularından beklediği şeyler muhakkak vardır. Ben ilk başladığımda öyle büyük beklentilerim filan yoktu. Sadece yazayım ve yazdıklarım okunsun istiyordum. Zaten üç beş kuruş para kazanmaya 2,5 yıl sonra başladım.
Peki ben blogumu takip edenlerden ne bekliyorum?
Yorum Yazsın
Yazılan her yazıda çok fazla emek olduğunu unutmayın. Yazıyı yazmak için internetten araştırma yapmak, yazı için resim bulmak, yazının düzenlemesini yapmak ve bunun gibi daha birkaç tane şeyi her yazı için yapıldığını düşünün. Her bir yazı için de ortalama 1 saat (yazının içeriğine ve uzunluğuna göre bu süre artıp azalabilir) harcandığını düşünün. Blog sahibi bu kadar emek verince ister istemez yazdığı yazılara da yorum yapılsın istiyor.
Retweet Etsin/Paylaşsın
Yukarıda bahsettiğim gibi yazı yazmak için çok emek harcanıyor. Bu emeğin karşılığı olarak beğendiğiniz yazıları Facebook adresinizde paylaşabilir veya Twitter’dan takip edip retweet edebilirsiniz.
Bağış Yapsın
İngilizce içerikli blogları ziyaret ettiğinizde Donate (Bağış) kelimesini büyük ihtimal görürsünüz. Burada amaç blogu ziyaret eden kişinin, blogu beğendiyse veya kendine faydalı bilgiler bulup yararlandıysa blog sahibine istediği oradan bağışta bulunmasıdır. Bu 2-3 dolardan başlayıp kişinin vermek istediği miktara göre değişir. Bağışın zorlayıcılığı yoktur. İsteyen verir. İstemeyen vermez. Zaten yapılan bağışlarla blog sahibinin köşeyi dönmesi gibi bir durum söz konusu olmaz. Oradan gelecek para, blogun büyüklüğüne göre değişmekle beraber genelde sitenin hosting domain masraflarına gider.
Bağış yaparak blog sahibine destek vermiş olursunuz. Ya da şöyle düşünün. Blog sahibine bir kahve ısmarladığınızı farzedin. Türkiye’de bağış gibi bir olay olmadığı için girdiğiniz bloglarda sürekli reklam görüyorsunuz. Bağış olayı yaygınlaşmış olsa bloglara eklenen reklamlar da azalacaktır. En azından ben reklamları azaltırdım. Bağış yapacak gücünüz yoksa, yazılara yorum yaparak ya da yazıları sosyal medya hesaplarınızda paylaşarak da blog yazarını mutlu edebilirsiniz.
Bu yazdığım üç başlığın dışında daha çok madde var. Fakat bunlar benim için en önemli olanlar. Özellikle ilk iki madde. Bunları yaptığınız taktirde hem blog sahibinin gözünde değeriniz artacak hem de yardıma ihtiyacınız olduğunda blog sahibi size seve seve yardımcı olacaktır.
Yorum Gönder