İnternet = Facebook + MSN ?!

Türkiye’de internet’in tanımını, bu yazı için seçtiğim başlık çok açık bir şekilde özetliyor sanırım. Uzun bir süre önce de okuduğum bir yazıda Türkiye’de internet kullanıcılarının %70-80’i, interneti sadece facebook ve msn için kullanıldığı yazıyordu. Bu değer daha fazla bile olabilir. Çevrenize şöyle bir göz atın. İster internet kafedeki kişiler olsun, ister arkadaşlarınız olsun, insanların internet’te yaptıkları bunlardan ibaret.

Durum böyle olunca, haliyle insanların bilgisayar konusundaki bilgileri neredeyse sıfır oluyor. Sıkıştıklarında veya en ufak bir problemle bile karşılaştıklarında, ya bilgisayardan anlayan en yakın arkadaşlarına, ya da arıza varsa teknik servisin yolunu tutuyorlar. Bana da çoğu zaman bu tarz kişiler yardım isteme amaçlı geliyorlar. Durum öyle bir hale geldi ki çevremdeki çoğu insan artık yardıma ihtiyacı olmadan arayıp sormuyor bile. Artık kendim de bu insanlara yardımcı olmaktan sıkıldım. Zira çoğu insan, bazı işleri (özellikle format gibi işlemleri) para karşılığı yaparken ben hep bedavaya yaptım. Ben bedavaya yaptıkça da insanların beni daha fazla kullandığını/kullanmaya çalışığını gördüm. Şunu gördüm ki insanlara iyilik yaramıyor. Bende bu yüzden sadece çok değer verdiğim insanlara yardımcı olmaya, diğerlerine de yardımcı olmamaya karar verdim. Bu insanlara yardımcı olacaksam bile bedavaya yapmayıp emeğimin karşılığını isteyeceğim. Birkaç kişiye bu şekilde söyleyince gelen cevaplar aşağı yukarı aynı; “Kalsın”, “Ben almıyım”. Genelde türk halkı cebinden para çıkmaması için elinden geleni yapar ve bedava olan bir şeye de hemen atlarlar.

Benden size birkaç tavsiye;

• Eğer cebinizden para çıkmasını istemiyorsanız hemen bilgisayarla ilgili bir şeyler öğrenmeye başlayın. Ne kadar çok şey öğrenirseniz bilgisayardan anlayan kişilere o kadar daha az bağımlı olursunuz.

• Öğrenme işine nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız en iyi yöntem biraz paraya kıyıp her ay bilgisayar dergisi almaktır.

• Para vermemekte direniyorsanız o zaman Google’ı kullanmasını öğrenin. Daha Google’da arama yapmasını bilmeyen ve hatta nasıl arayacağını bilmeyen insanlar bile var.

• Bilgisayar dergisi olarak CHIP ve PCNet en çok bilinen dergilerden. Benim size tavsiyem CHIP dergisi olacaktır. Çünkü PCNet dergisi daha çok donanım tanıtımlarına yer vermektedir. En azından ben aldığım zamanlarda öyleydi. Zaten belirli bir süre dergi aldığınız taktirde dergideki anlatılan konuların her birkaç ayda bir aynı konuları işlediğini göreceksiniz ve o zaman da kendinizi geliştirmek için internet’e yöneleceksiniz.

• Facebook’taki FarmVille, Travian veya Online Oyunlar (Knight Online, Metin 2…) tarzındaki oyunları oynayarak vaktinizi boşa harcamayın. Bu tarz oyunlar insanları bilgisayar başına bağlayarak hayattan kopmalarına neden oluyor ve şunu da belirtmeliyim ki böyle sonu olmayan oyunları oynamanın kimseye bir yararı olmaz. Özellikle de çocuğunuz varsa buna daha çok dikkat etmelisiniz. Bazı oyunların, çocukların gelişimini olumlu yönde etkilediğiyle ilgili haberler okumuştum. Online oyunlar tembellikten başka bir şey değil. Boşa harcayacak zamanınız varsa bunu daha verimli bir şekilde kullanabilirsiniz.

Bu sitede şu ana kadarki yazılarımda çoğu zaman hep GNU/Linux işletim sisteminden bahsettim. Türkiye’de insanlar Windows’u bile zar zor kullanırken veya kullanmayı bilmezken, GNU/Linux kullanacaklarını düşünmek biraz hayalperestlik olur. Ben de bir çok GNU/Linux kullanıcısı gibi bilgilerimi buradan paylaşıyorum ki en azından insanlar böyle bir şeyin varlığını bilsin, merak edenler kullansın. Windows ile Linux Arasındaki Farkları anlatan yazımı hala okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim.

Son olarak bir çift sözüm var. Bunu özellikle çevremdeki insanlara, akrabalarıma, arkadaşlarıma söylüyorum. Eğer “Ben bilgisayarla ilgili bir şeyler öğrenmek istemiyorum. Facebook ve MSN bana yeter.” , ”Öğrenmek için zamanım yok” vs diyen insanlardansanız, siz bu ikiliyi kullanmaya devam edin. Benden herhangi bir konuda yardım isteyecekseniz de cebinizde paranızın olduğuna emin olun.