Bu 13 yıl içerisinde köpeğim Balyoz ile iyi kötü bir sürü anım oldu. O bizim eve geldiği zaman ben 13 yaşındaydım. Bize geldiğinde 3 aylıktı. O beni büyüttü, ben de onu. Çoğu zaman birlikte iyi vakit geçirdik. Zaman zaman ona bağırdığım, kızdığım zamanlar da oldu. Ama o hiç bir zaman bunlara aldırmadı. Çünkü insanlar gibi içerisinde nefret beslemiyordu. Bana olan sevgisi karşılıksızdı. Yemek onun için her zaman ikinci, hatta üçüncü planda oldu. Tek istediği şey sevilmekti. Başının okşanmasını ve deyim yerindeyse pohpohlanmayı seviyordu. Ona “Aferin oğlum.” dediğimizde hoşuna gidiyordu ve yaptığı şey neyse daha hevesli yapıyordu. Sanki dünyaya gelmesindeki amaç bizi mutlu etmekti. Biz mutlu olunca o da mutlu oluyordu. Tabi ki her Boxer ırkındaki köpekler gibi inatçı bir yanı da vardı. Canının istemediği şeyleri yapmazdı. Yapmamak için inat ederdi. En sevdiğim hareketi de onu severken veya başına okşarken, sevmeyi bırakınca patisini elime doğru uzatırdı. Konuşamasa bile bu onun bana “devam et” demesiydi.
Bugün de tuvaletini yapamayınca zaten başka bir seçenek de kalmadı. Ameliyat olmasına zaten imkan yoktu, çünkü çok yaşlıydı. Ötenazi yapılmasına karar verdik. 13 yıldır birlikte yaşadığımız için kardeşim gibiydi. Böyle bir karar hem beni hem de anne ve babamı çok üzdü. Ama yapabilecek başka bir şey yoktu. Göz göre göre acı çekiyordu. Ötenazi için veterinere götürdüler. Ben gitmedim.
Ben gündüz kazma küreği elime alıp ve köpeğimin mezarını kazmıştım. O bana bakarken mezarını kazıyor olmak öyle kötüydü ki. Bakışlarından ne olduğunu veya ne yaptığımı anlamadığı belliydi. Mümkün olduğunca ona bakmadan kazmaya devam ettim. Olabildiğince ağlamamak için kendimi tuttum.
Ötenazi işlemi bittikten sonra köpeğim Balyoz’u getirdiler. Gömmeden önce çukuru biraz daha derinleştirdiler. Son kez Balyoz’un yanına gittim. Dokundum, sevdim. Öyle sıcaktı ki. Ölü bir köpeğin vücudunun hep soğuk olacağını düşünürdüm. Ama o daha sıcacıktı. Uyuyor gibiydi. Gözlerini araladım ve o simsiyah gözlerine baktım. Gömme işlemi sırasında bakmak istemedim. Aklımda hep iyi anılarla kalsın istedim.
Nasıl hissediyorum diye kendi kendime düşündüm. Düşününce gözlerim doluyor. Ama içimde de öyle bir huzur var ki. Hüzün ve huzuru bir arada yaşıyorum. Acı çekmediğini biliyorum. Ayrıca bugün Kadir Gecesi. Böyle özel bir günde ölmesi de bir yandan mutluluk veriyor bana. En azından inşallah Allah, Balyoz’u cennetine kabul eder.
Seni hiç bir zaman unutmayacağım. Benim en iyi dostum BALYOZ. Huzur içinde yat.
Not: Köpek almayı düşünüyorsanız, daha önce yazmış olduğum Köpek Almayı Düşünenler, Bir Kez Daha Düşünün! isimli yazıyı okumanızı tavsiye ediyorum. Ona göre kararınızı verirsiniz.
Balyoz ve Çeliğin 18 Mayıs 2011 Tarihli Videosu




Yorum Gönder
Facebook Yorumları